Photos taken from http://www.fairfaxcounty.gov/code/hoarding/
Bu aralar muhasebe isleriyle biraz fazlaca mesgul oldugumuzu yazmistim. Hala da bitmedi ama kolayladik saniyorum. Yine de en az 1 haftalik daha isim var. Haftalardir durum boyle olunca evde isler biraz kontrolden cikti:( Orda burda oyuncaklar, cocuklarin kiyafetleri, okunmus yerinden kaldirilmamis gazeteler, yikanmis utulenmeyi bekleyen camasirlar vs. vs... Bu sabah bir yandan evin haline bakip uzulurken, bir yandan da acaba biraz islere ara verip evi mi temizlesem diye dusunuyordum. Kahvaltidan sonra elime gazeteyi aldim. Ilk sayfadaki haber cok ilgimi cekti. Haber Ingilizce tabiriyle "Hoarding" ile ilgiliydi. Turkce'de tam uygun bir kelime bulamadim aslinda bu kelimeyi cevirmek icin. "Biriktirme", "Istifleme", "Stoklama", "Yigma" gibi kelimelerin hepsi de kullanilabilir ama hicbiri tam anlamiyla Hoarding'in ne oldugunu anlatamiyor. Oyle umuyorum ki Turkiye'de boyle bir toplumsal problem olmadigi icin buna tam karsilik bir kelime de yok. Insallah hic bir zaman da boyle bir toplumsal sorunumuz olmaz. Asiri tuketim cilginligindan benim ulkemin insani da nasibini aliyor gibi gorunuyor ama umarim buradaki boyutlara gelmez hicbir zaman. Neyse giris bolumunu cok uzattim. Nedir bu Hoarding? Gazetedeki yazida Hoarding'i asiri derecede esya, ivir zivir alma, yigma ve bunlarin hicbirinden de vazgecememe, atamama, elinden cikaramama diye tanimlamis. Haberin yaninda su fotograf yer aliyor.
Photo taken from Wisconsin State Journal Website
Belediyenin sadece bu isle ilgili bir departmani var. Oturdugumuz kucuk sehirde bile senede 50'den fazla boyle sikayet aliyorlarmis. Haberlerinin olmadigi kac ev var boyle kimbilir. Belediyede bu isle gorevli yetkili, "Genelde bu evlerde cekmecelerde fareler yasiyor" diyor. Copler ustuste birikmis. Evin icinde bir odadan digerine gecmek icin daracik patikalar acmak gerekiyormus. Buyuk televizyon kanallari bu konuyu ele alan programlar yapiyorlarmis. Yine ayni yetkili boyunun 1.80 civarinda oldugunu, bazi evlerin 2 metrenin ustunde olan tavanina coplerin uzerinde yururken basinin degdigini soyluyor.
Yine ayni haberde baska bir ciftten bahsediyor. Bu evin haniminin Hoarding problemi varmis. Kocasi o kadar bezmis ki bu durumdan, karisini bosanmakla tehdit etmeye baslamis. Yaslari genc olan iki cocuklariyla yasayan bu ciftin sokak kapisini tam olarak acmak mumkun degilmis daginiklik yuzunden.
Baska bir evde de evin sahibinin 30'dan fazla kedisi oldugu ama dogru duzgun kullanilacak kum kabi olmadigi soyleniyor. Dolayisiyla kediler nereyi bulurlarsa oraya pisliyorlar ve evde yasayanlar da bu pisligin icinde yasiyor.
Televizyon kanallarindan birinde bu problemin psikolojik bir hastalik oldugunu anlatan "Hoarding: Buried Alive" diye bir program yayina baslamis. Yani "Hoarding: Canli canli gomulme".
Baska bir vakada da yasli ve gozleri iyi gormeyen bir kadindan bahsediliyor. Ayrica isitme problemi de olan kadin evi o kadar cok ivir zivirla doldurmus ve o kadar cok da cop birikmis ki evinde, fareler evde cirit atmaya baslamis. Ancak kadin hem gormedigi hem de duymadigi icin bunca zaman fareleri farketmemis. Sikayet uzerine oraya giden belediye gorevlileri kadinin baska bir eyalette yasayan bir akrabasini arayip durumu bildirmisler. O akraba da 8 hafta sonu gelip evi temizlemis.
Cogu zaman temizlenen evin 2-3 sene icerisinde yine ayni hale geldiginden bahsediliyor yazida.
Amerika'da bu kadar kotu durumda olanlarin yuzdesinin, nufusun %3'u civarinda oldugu, ama bu duruma yakin olanlarin yuzdesinin cok cok daha yuksek oldugu soyleniyor. Bu durum o evlerde yasayanlarin sagliklarini, hatta yasamlarini tehdit eden bir durum oldugu icin endiseleniyormus yetkililer. Bu insanlar icin klinikler olusturulmus, "Hoarding Cleaning" yani "Hoarding Temizleme" hizmeti veren sirketler turemis.
Asagidaki fotograftaki evde yasayan kari koca ve kopekleri "Hoarding" yuzunden yasamlarini yitirmisler.
Photo taken from http://vickstromlaw.com/2010/09/hoarding-how-to-help-a-loved-one-declutter/
Tum bunlari okuyunca evim gozume cok derli toplu gelmeye basladi:) Hala daginik tabi ama soyle bir 2-3 saat ugrassam piril piril olur insallah. Amerika'da uzun zamandir yasayan biri olarak Turkiye'mde insanlarin Amerika'yi gozlerinde cok fazla buyuttuklerini dusunmusumdur her zaman. Iyi yanlari yok mu? Tabi ki var. Onlari da baska bir yazida anlatirim insallah. Ancak ne yazik ki bana hep kotu yonler aliniyormus, kendi degerlerimiz kucumsenirken, buradaki bize ters ne varsa onlara ozeniliyormus gibi geliyor. Bu anlattigim olay da yavas yavas bizim toplumumuza girerse hic sasirmam. Hoarding denilen problemde oyle cok ders cikarilacak durum var ki aslinda. Bir kere bunun en basi tuketim cilginligina dayaniyor. Her seyim olsun, hicbir seyim eksik olmasin diye baslayan tuketim cilginliginin sonunda, iste yukarida anlattigim aileler gibi, belki cok seyleri oluyor ama sahip olduklari hicbir seyden de faydalanamiyorlar. Cogu evde alinanlar hala posetlerinde, hic bir zaman acilmamis, hic bir zaman kullanilamamis olarak duruyor. Bir sure sonra evdeki mobilyalar bunlarla o kadar doluyor ki, oturacak koltugu oldugunu bile unutuyor bu insanlar. Daha da ileri safhada artik copleri rastgele ortaliga atmak normal gelmeye basliyor ve siginilacak yegane yer olmasi gereken ev, artik sagligi da tehdit eden tehlikeli bir yere donusuyor. Bu yuzden girdikleri kredi karti borclari da cabasi. Cok cok abartanlar, evlerinin mortgage'ini odeyemedikleri icin evlerinden de oluyor bir sure sonra. Burada benim dikkatimi ceken ikinci problem de cogu belli bir yasin ustunde olan bu insanlarin oylesine tek basina birakilmis olmalari. Yakinlari varsa bile oyle uzun zaman arayip sormuyorlar ki, evin durumundan haberleri bile olmuyor cogu zaman. Ta ki sikayet olana kadar. Bence buradaki en onemli toplumsal yaralardan biri herkesin kendi basina cok bencilce yasamasi. Gencken kimseyi takmadan sadece kendini dusunerek yasayan insanlar yaslandiklarinda da yanlarinda kimseyi bulamiyorlar. 5 sene kadar once tanistigim bir Amerika'li arkadasim, babasinin evde yalniz basina oldugunu 3 hafta boyunca kimsenin farketmedigini ve babasinin cesedini 3 hafta sonra evde kokmus olarak bulduklarini soylemisti. Insan ayni sehirde yasayan babasindan 3 hafta boyunca haber almaz da nasil arayip sormaz diye gecti aklimdan ama normaldi bu onlar icin. Keske benim Turkiye'min insani da buradaki guzellikleri ornek alsa sadece de, tuketim cilginligi, ben eksenli yasama, aile yapisinin, gelenek goreneklerin yozlasmasi gibi batinin artik farkedip duzeltmeye calistigi cukurlarin icine dusmese. Ancak bu asamaya gelindikten sonra duzeltmek o kadar zor ki. Belki de imkansiz. Batiya bakinca bunlari da gorup ders cikarabilsek, hic almayalim demiyorum ama, ince eleyip sik dokuyup alsak ne aliyorsak batidan. Zaten batida su anda ozenilecek cogu durum, layigiyla yasayabilsek kendi anane, yasam tarzi ve degerlerimizde mevcut. Sonradan cikmis, uydurma ve insana da topluma da zarar gelenek gorenekleri bunun disinda tutuyorum tabi. Neyse cok uzattim. Ben tekrar rakamlara gomulmeden azicik evimi toplayayim:) Herkese derli toplu, tertemiz, saglikli, sihhatli, huzurlu gecirecegi bir hafta diliyorum.
5 yorum:
>canım ablam benimamin diyorum sadece ve ekliyorum bundan sonra amerikayla ilgili göreceğin haberlere "bir zamanlar ben orda nasıl yaşamışım" yorumu yaparsın inşaallah...
>canım betüle katılıyorum inşallah
>evet bende bir programda izlemistim alman kanalinda tabi. pskologlar.bunun bir hastalik oldugunu uzun tadavi süercleri oldugunu söylüyorlardi. türkiyedede vardir ama amrekida yüzde üc korkunc bir rakam.ve bu insanlar bu hayat tarzini savunuyorlarda beyinsel faaliyetleri o sekilde isliyor cünkü. rabbim muvaffak etsin sihhat versin ne diyelim. bu arada blog adresim degisiti. www.cileklizurafacizgilimaymun.blogspot.com
>Betul'um, Teyzem yakindir insallah:)
>Betulcum, Allah bizi korusun diyorum tekrar. Korkunc bir olay gercekten. Yeni blog adresin de hayirli olsun.
Yorum Gönder