Simdi de ergenlik devresini tecrube ediyoruz. Benim guzel kizim, hep hanim hanimcik, olgun, sevecen, yardimsever bir kucuk hanim olarak bilinir arkadas cevremizde. Oyledir de. Hep de oyle oldu. Kucuklugunde ben hasta oldugum zaman beni yatirir, kendisi de oyuncaklarini benim yatagimin yanina getirir, sessizce oynar, arada sirada da annecim su ister misin, annecim meyve ister misin diye ihtiyaclarimi gormeye calisirdi. Bana hikayeler anlatir, rahatlatmaya calisirdi. Paylasirdi herseyini benimle. Belki de o yuzden cok zorlaniyorum simdiki hallerine. Ev disinda hala tatli, sevecen ama evde sanki baska biri. Eskiden beni "super anne" olarak gorurken, simdilerde sanki artik begenmiyor. Icine kapanik cogu zaman. Paylasmiyor artik herseyini benimle. Konusmaya calistigimda sessiz, keske konusmasa, cevap vermese dedigim zamanlarda ise alabildigine cevap veren biri oldu. Kural koymaya calistigimda ofkeleniyor. Kural koymazsam, saatlerce ayna karsisinda, bilgisayar basinda vakit gecirebiliyor. Eskiden ben olmasam kizim her isi halleder evde diye gogsumu gere gere soyleyebilirken, simdilerde verdigim en kucuk bir isi bitirmesi bile saatler alabiliyor. Daginikligimiz da had safhada. Iletisim kurma cabalarim cogunlukla sadece benim cenemin asiri yorulmasiyla sonuclaniyor. Bizim onu hicbir sekilde anlamadigimizi dusunuyor. Bazen cok da kirici olabiliyor ki, bu en alisamadigim yonu tum olanlarin. O kadar sevecen bir cocuk, nasil kirici hareketlerde bulunabilir, anlamak zor. Onun icin cok zor bir donem oldugunun farkindayim. Benim icin de en az o kadar zor geciyor ancak. Iste bu yuzden de belki, ona gerektigi gibi yardimci olamiyorum. Daha guclu ve sabirli olmali bu donemleri sag salim atlatabilmek icin. Cunku gecici bu durumlar biliyorum. Insallah gececek ve her ikimiz de bunlari yasayan biz degilmisiz hissiyatiyla hatirlayacagiz bu gunleri. Ama bu zor imtihani gecebilenlerden olursak, sinifta kalmazsak...
Ne yapmali? Nasil davranmali? Nasil sabretmeli?
Herkes icin yollar farkli farkli olabilir. Ama bazi yontemler de var ki, sanirim herkes icin az ya da cok ise yariyor, yardimci oluyor.
Cocuk yetistirmedeki altin kural her zaman gecerli galiba.
*Dogru ornek teskil etmek cocuklarimiza...
En basta kendimizi bir gozden gecirmek ve onlara dayattigimiz meselelerde kendimiz dogru davraniyor muyuz, yoksa dedigimi yap yaptigimi yapma tarzinda mi yaklasiyoruz bir bakmak lazim. Tertemiz, bembeyaz bir sayfa seklinde bize emanet verilmis cocuklarimizi yetistirirken, o sayfayi faydali bilgilerle mi donatiyoruz, yoksa kargacik burgacik karalamalarla mi doldurup kirletiyoruz, kendi kendimize sormak lazim.
*Insanoglunun yaradilisinda hep baskalarindan iyi olma hirsi vardir. Kendimizden daha iyi olmasini isteyecegimiz yegane insanlar cocuklarimizdir. Onlarin bizlerden iyi olmasini istiyorsak, kucukluklerinde oldugu gibi hep bizim istediklerimizi yapsinlar saplantisindan kurtulmamiz gerekiyor. Biraz kendilerini kesfetmelerine, kendi baslarina etrafindakileri anlamaya calismalarina izin vermek gerekiyor. Hatta bazen, kendilerine ya da etraflarina cok buyuk bir zarar vermelerine meydan vermeden, hata yapmalarina da izin vermek, goz yummak gerekiyor. Hata yapsinlar ve sonra bu hatanin sonuclarini da kendileri gorup tecrube etsinler. Ve hatanin telafisi icin caba gostersinler. Ancak boylelikle gelisir ve bizden iyi olma sansina sahip olabilirler. Yoksa hep bizim kontrolumuz altinda, hic hata yapma sanslari olmadan, onlerindeki her turlu engel bizim tarafimizdan her daim kaldirilarak yasarlar ve buyurlerse, bizden daha iyi olma firsatini belki de hepten kacirirlar. Daha da korkuncu, ileride 20-30 yasinda, kendi isini kendi halledemeyen, hala bize bagimli yetiskin bebeklerimiz olur ki, bence hic birimiz onlari boyle gormek istemeyiz. Oyleyse onlari asiri korumaci tavirlarimizi biraz dizginlemeye calismali ve cocuklarimizi bizden iyi olma firsatindan mahrum etmemeliyiz.
*Belki de anne baba olarak en cok yaptigimiz hatalardan biri suclamaci davranmak ergen cocugumuza karsi. Evet cok hatalar yapiyor, sakarliklari kendine bile zarar verecek dereceye ulasabiliyor, mantik disi davranislariyla bizi cileden cikariyor olabilir. Eger en cok bizi cildirttiklari zamanlarda bile onlarla konusmaya devam eder, suclamaci davranmaz, onlarin arkasinda oldugumuzu hissetirebilirsek, en onemlisi de her durumda onlari cok sevdigimizi hissettirebilirsek, simdi anlamiyor gibi gorunseler dahi, bu gunler gecip de yavrularimiz yetiskinlige adim attiklarinda, bizim tum cabalarimiz onlarin kafasinda bir anlam kazanmaya baslayacaktir. Iste en cok da o zaman tum bu cabalarimiz isimize yarayacaktir. Cunku ergenlik caginda anne babasiyla iletisim kopuklugu yasayan cocuklar, ergenlik cagi sona erdiginde de anne babadan uzak kalmakta ve ergenlik caginda koparilan sevgi, saygi, dayanisma baglarini tekrar tamir etmek mumkun olmamaktadir. Ne kadar zor gecerse gecsin, ergenlik caginda anne babasinin maddi manevi destegini goren genc, bu zor gunler gectiginde, anne babasinin onun icin tum yaptiklarini idrak etmekte ve daha once arkadaslarini on planda tutup, yasantisini onlara gore sekillendirirken, artik anne babasina sarilmakta ve onlarla her zamankinden daha yakin bir iliski icerisine girmektedir. Yani onlara her sabredisimizde, anlamayacagini bile bile yardimci olmaya calistigimizda, aslinda daha sonrasina yatirim yapiyoruz.
Tum bunlari neden mi yaziyorum? "Bu gercekten benim bir zamanlar melek dedigim cocugum mu" diyerek umitsizlige dusme hatasina dustugum zamanlarda tekrar tekrar acip okuyayim ve kendime ceki duzen vereyim diye... Bu zamanlari en az zarar ziyanla ve olabilecek en buyuk anlayis, sevgi, saygi cercevesinde gecirebilmek icin kendime bir kilavuz olsun diye... Bak Gulden neler yazmissin, simdi uygula bakalim diyebilmek icin kendime...
Anne olmak dunyanin en zor isi. Her asamasi ayri bir zor, ayri bir imtihan vesilesi... Ama ayni zamanda da en tatmin edici, sonucunda en buyuk mukafati elde edebilecegimiz isi. O yuzden guzel ornek olmak icin cabalayalim, hic olmadigimiz kadar anlayisli olmaya calisalim ve "Ya Sabir" diyerek koyulalim annelik mesleginin yoluna...
Bu arada, bu yaziyi okursan eger... Seni cok seviyorum annecim:)
Bu kadar laf kalabaligini okuduysaniz Allah razi olsun:) Bir tarifi hak ettiniz:) Iste yukaridaki yaziya vesile olan pastanin pandispanyasinin tarifi. Bu pandispanya tarifi, daha once papatyali pastayi ve seker hamurundan cicekleri birlikte yaptigimiz arkadasima ait. Pastanin disini yine ganaj ile kapladim ve cikolata gulleri de "chocolate clay", "cikolata kili", "plastik cikolata", "cikolata modelleme hamurundan" yaptim. Guller biraz aceleye geldi ve istedigim gibi olmadi. Asamalarinin fotograflarini da cekemedim. Bir daha yaptigimda fotograflayacagim insallah ve o zaman tarifini de verecegim. Arkadasima da tesekkur edeyim paylastigi icin ve geceyim tarife:
Sade pandispanya tarifi:
4 yumurta,
3 yemek kasigi kaynar su,
2.5 turk kahvesi fincani (tkf) seker
1 paket vanilya
3 tkf un
1 tkf nisasta
1 paket kabartma tozu
Yumurta ve sekeri mikserle iyice cirpiyoruz. Kaynar suyu ekleyip tekrar cirpiyoruz. Un, nisasta, kabartma tozu ve vanilyayi eleyip karisima ekliyoruz ve tum malzeme birbirine karisana kadar cirpmaya devam ediyoruz. Bu miktardan bir adet 22-23 cm. capli yuvarlak pandispanya ya da 2 adet 15 cm. capli pandispanya elde edebilirsiniz. Yaglayip, unlayip hazirladiginiz kek kalibiniza kek hamurunu koyup, onceden isitilmis 180 derecelik firinda pisiriyoruz.
Afiyet olsun!
10 yorum:
canlarım benim....
bence her zaman olduğu gibi bu konuda da senin en büyük yardımcın Prensesim olacaktır ve inşaallah bu dönemleri birlikte atlatacaksınız inşaallah...
ve yazını en kısa zamanda anneme okutacağım inşaallah ablam...
sizi çok seviyorum...
Insallah canim... Sizlerin de destegiyle insallah...
canım güldenim..aynı yaşlarda bir evladım olduğu için seni çok iyi anlıyorum..duygulaıma tercuman olmuşsun bilesin..dilerim sağ salim onların ruhlarında çizikler yaratmadan atlatırız bu günleri..çok öpüyorum seni..
Sevgili Gülden benim de ergen dönemde ikizlerim var. Duyduğum kadarıyla kızlar bu çağları daha sıkıntılı geçiriyorlar. Aramızda kalsın, bende ergenlik dönemimi çok sıkıntılı geçirmiştim. Anne babacığımı çok üzmüştüm. Nasıl asi, nasıl huysuzdum anlatamam. Aradan yıllar geçti. Şimdi anne ve babam için canımı bile veririm.
Merak etme arkadaşım. Sen yeterki sabırlı ol, geçecek bu günler inşaallah. Üstüne gidip te işleri içinden çıkılmaz bir hale getirme lütfen. Ama eminim sen elinden geleni yapıyorsundur.
Konuya cuk oturan bir sohbeti sana hediye edeyim. Emin ol dinlemeye doyamayacaksın.
http://hayatrehberi.sosyaldoku.com/anneye-babaya-notlar/
Bu arada pasta her zamanki gibi nefis görünüyor ellerine sağlık arkadaşım...
Aylinim bizi zaten ancak bizim gibi olan anlar. Dedigin cok dogru. Onlarin ruhlarinda ciziklere sebep olmadan atlatiriz insallah. Ben de cok optum...
Cahidecim, seninki cifte zormus. Allah yardimcin olsun. Senin gibi pek cok degerli arkadasimdan, biz de zorduk o yaslarda sozlerini duymak beni biraz rahatlatiyor biliyor musun. Insallah bizim cocuklarimiz da sizler gibi, guzel, hayirli yetiskinler olurlar da, bu gunleri sadece gulumseyerek hatirlariz. Sevgiler...
anneme babam sordum bizim ergenliğimiz zormuydu diye ,yok dediler büyüyene kadar üzmediniz bizi :))
bence bu söylem onları üzmediğimizden değil, onların bize göre daha anlayışlı olmalarından kaynaklanıyo ne dersin ablam???inşaallah bizde onlar kadar sabırlı ve anlayışlı oluruz...
bu arada ney harika olmuş güzel fikir ;))
Bence de canim. Biz onlar kadar sabirli olamiyoruz malesef. Neyi begendin demek:) Rahatsiz etmiyor degil mi? Kararsiz kaldim ben aslinda.
ellerinize sağlık çok güzel görünüyo,içindeki kremanın da tarifini yazabilrmisiniz?
Yorum Gönder